Son Dakika Haberler
sesso video gratis porno gratis

Bu fotoğraflara son kez bakın! / Derya Havin GÜNGÖR

Bu fotoğraflara son kez bakın! / Derya Havin GÜNGÖR
Okunma : 8 Yorum

Bu fotoğraflara son kez bakın!

Derya Havin GÜNGÖR yazdı:

Almanya’dan örnek alınarak hazırlandığı söylenen sosyal medya yasası bir gecelik ‘çalışma’ sonucu Meclis’ten geçti. Bir kere bu yasanın iyi niyetli olmadığı daha ilk aşamada ortaya çıkıyor. Almanya’nın aşırı sağcı ve göçmen karşıtı hareketin yükselmesi sonucu 2 yıllık kapsamlı bir çalışmadan sonra çıkardığı yasa, biz de bir gün önce muhalefetin önüne geldi, ertesi gün Meclis’ten geçirilmek üzere toplanıldı. Bu “oldu bittiye” getirilen yasa, bu gece itibariyle Resmi Gazete’de yayımlanarak hiç vakit kaybedilmeden yürürlüğe sokuldu.

Biz bu iktidarı 2 yıldır tanıyor değiliz. “Temiz bir sosyal medya”, “daha özgür bir alan yaratacağı” söylenen bu yasanın aslında hangi gerekçelerle getirildiğinin farkındayız. İktidar bloğunun destekçisi hesaplar “yeşil top” uygulamasında da somut olarak gösterdi ki, bu mecraları nefret unsuru haline getirenler çoğunlukla bu kesim. “Tecavüzle, ölümle” tehdit eden, insanları hedef haline getirerek linç ettiren, ihbar ederek tutuklattıran hesaplar… Çoğunlukla bu saldırıların mağduru muhalefet iken ve iktidar kanadı kendilerine yapılan en ufak bir saldırıda bu yasaya gereksinim duymaksızın söz konusu faili eliyle koymuş gibi buluyorken bu yasaya ihtiyaç neden? Yani temiz sosyal medya gerekçesinin altı tamamen boş!

AKP zihniyetinin amacı ve yol haritası artık gün gibi ortada. Ayak uyduramadıkları, gerisinde kaldıkları her şeye düşman oldukları gibi bu mecralara da düşmanlar. AKP, hitap edemediği gençliğin dislike’larının intikamını alıyor.

Bu yasa, mesela seçim sürecinde yine en çok muhalefete zarar verecek. Hatırlayın, seçim sürecinde gündem belirleyen muhalefet olmuştu. “Her şey çok güzel olacak” sloganının birleştirici gücünü hatırlayın. Bu süreçte iktidar ancak muhalefeti taklit edebildi. Ülke yönetiminde olduğu gibi bu mecralarda da heyecan uyandıramaz hale geldiler. Ne ülkeyi ne de interneti yönetebiliyorlar; çağın çok gerisinde kaldılar, yaşlı ve köhne bir parti artık AKP ortağı MHP gibi…

İktidar her gün “daha çok özgürlük” vaadiyle daha dar alan sunuyor. Denizden çıkarıp süs havuzuna, ordan çıkarıp içi su dolu küçük bir poşete sıkıştırıp her gün yaşam alanını, nefes alanını daraltıyor. İşin önemli bir kısmı bunu sağlamak; muhalefeti ve muhalifleri susturmak ama sanırım önemli bir yanı da “arşivler”…. Ve dolayısıyla gazeteciler

Bu yasa en çok da AKP’nin kendini AK’lama yasasıdır. Erişim engeli getirmek, erişim engeli haberine engel getirmek… Erişim engelinin erişim engeli; bu böyle sürüp gidiyor… Hoşlarına gitmeyen haberler ne kadar engellense de bunların internet ortamından tamamen yok edilmesi mümkün değil(di). Fakat artık AKP, her adımında ayağına dolanan tüm geçmişini TAMAMEN yok edebilecek.

Mesela 17-25 Aralık tapeleri yasak fakat isteyen bunlara ulaşacak mecra bulabiliyor. Mesela Gülen cemaati ve siyasi ayağı işaret eden her açıklama, her fotoğraf bu mecrada mevcut. Rıza Sarraf’ların önüne yatanlar, darbeden aklananlar, FETÖ’cü geçmişlerine rağmen hala koltuk kapanlar, Halk Bank… Mesela Numan Kurtulmuş’un “Harun gibi geldiler Karun gibi gidiyorlar” sözü, Süleyman Soylu’nun ağır ifadelerle Erdoğan’a muhalefet ettiği sözleri….

Mesela AKP’nin kafasını kuma gömdüğü iki önemli isim var: Nadira Kadirova, Yelda Kahırman… İki AKP vekilinin bu kadınların şüpheli ölümlerinde ismi geçiyor. “Yelda Kahırman” etiketine bile engel getirildi; ancak tek bir AKP’li de çıkıp bu iddiaları yalanlamadı. Mahkeme aracılığıyla basının önü kesildi sadece.

Parsel parsel peşkeş çekilen araziler, Sayıştay raporlarının işaret ettiği belediye yolsuzlukları, Çiğdem Toker’in ortaya çıkardığı skandallar… Kamu mallarının hiç edilmesi, imar değişikliği ile ihya edilenler… Ensarlar, rüşvetten aklananlar…

Egemen Bağış’ın yolsuzluk iddialarından aklanırken oy kullandığı sırada çekilen o fotoğrafı hatırlayın. Bir daha o fotoğrafı bulabilecek miyiz? Ensar skandalını kapatan Bakanı kutlamak için sıraya giren vekillerin olduğu fotoğrafı peki?

AKP’nin esas kurtulmak istediği bu ‘geçmiş’. Bu arşivler, etiketi, görseli, haber içeriği, başlığı vs. arkasında hiçbir iz bırakmayacak şekilde silinebilecek. Ancak buraya bir not düşelim; bu seçenek doğru kullanılırsa, örneğin özel hayatı ifşa edilen biri için çok kıymetli. Fakat biz biliyoruz ki bu uygulamanın öncelikli amacı “siyasi“… Peki silinen bu içerikleri ve görselleri kullanmak isteyen basın mensubu, herhangi bir zamanda bunları hatırlatmak zorunda kaldığında sonuç ne olur? Elbette bu daha çok sansür veya daha çok tutuklu gazeteci demek!

Bizler siyasal islam konusunda çok az bilgiye ve arşive sahiptik. Bu ülke, önünde açık-somut deliller olmadığı için düştüğü hatanın bedelini 18 yıldan fazladır ödüyor. Bu nedenledir ki arşivlerin geleceğe taşınması çok önemli. Muhalefet bu yasayı engelleyemeyeceğini biliyordu/ biliyorduk. Keşke engellemek için harcanan zaman ve enerji arşiv konusunda harcansaydı. Çünkü tüm bu yaşananlar, gelecek nesillerin bakıp ders almaları gereken gerçek olaylar. Böyle bir zihniyetle yönetildiklerinde uyanacakları ülkenin nasıl olacağını kestirebilecekler en azından.

Son söz olarak şunu eklemeliyim ki her baskı yeni çareler üretir. Işığa açılan bir kapı mutlaka bulunur. “Ben sosyal ağların yerinde olsam, atarım bir kişiyi. Koyarım masa ve sandalyeyi. İfade özgürlüğü ve diğer temel haklara aykırı karar ve talepleri uygulamam. Bu yasaya göre kimse de bir şey yapamaz. Sonrasını nasıl sansür yapacağım diye hükümet düşünsün.” diyen Akademisyen Kerem Altıparmak bakın ne diyor:

“Değişiklikler nereden baksanız 1-1,5 yıl sürer. O zamana kadar kim öle kim kala!”…