Demirtaş’ın 9 Eylül 2015’teki bir konuşmasında ‘Türk milletini, Cumhuriyeti ve TBMM’yi alenen aşağılamak’ suçunu işlediği iddiasıyla altı aydan üç yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın duruşması bugün görüldü. Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, darbeci komutanların hükümetin yönetim zafiyeti içerisine girdiğini ispatlamak için sokağa çıkma yasağı olan birçok yerde orantısız güç kullandığını belirterek “MGK’ya yanıltıcı istihbari raporlar göndererek ordunun tanklarla şehirlere girmesini sağladılar. Ülkeyi adım adım darbe sürecine götürdüler” dedi.
Diken’de yer alan habere göre; ‘Türk milletini, Cumhuriyeti ve TBMM’yi alenen aşağılamak’ suçunu işlediği iddiasıyla yargılanan Demirtaş, Diyarbakır 2’nci Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu bulunduğu Edirne F tipi Cezaevi’nden SEGBİS sistemiyle bağlanarak ifade verdi.
‘Cizre’de operasyonları yürütenler, Sur’daki ordu komutanı bile ‘darbeci’ olarak tutuklandı’
Cizre’de güvenlik güçlerinin uygulamalarının zor kullanma yetkisini aştığını, orantısız güç kullanarak hükümetin yönetme özelliğinin kalmadığını göstermeye çalıştıklarını, buna rağmen hükümetin de sürekli komutanları savunduğunu ifade eden Demirtaş, “O gün bu konuşmayı yaptığımda savcılar peşime düşüp soruşturma açacaklarına eleştirilerimden yola çıkarak uygulamaları yapan güvenlik güçlerini soruştursalardı, belki de 15 Temmuz darbecileri daha erken ortaya çıkarılacaktı. Cizre’de bu operasyonları yürütenler ‘darbeci’ olarak tutuklandı. Sur’da operasyonu yürüten ordu komutanı bile tutuklandı” dedi.
“Darbeci komutanlar ülkede hükümetin yönetim zafiyeti içerisine girdiğini ispatlamak için sokağa çıkma yasağı olan birçok yerde orantısız güç kullandılar”
Eleştirilerini dikkate almayarak ülkeyi ‘darbe süreci’ne sokanın hükümet olduğunu ve hükümetin yargılanması gerektiğini ifade eden Demirtaş, doğu ve güneydoğudaki operasyonlara ilişkin şunları söyledi: “Darbeci komutanlar ülkede hükümetin yönetim zafiyeti içerisine girdiğini ispatlamak için sokağa çıkma yasağı olan birçok yerde orantısız güç kullandılar. MGK’ya yanıltıcı istihbari raporlar göndererek ordunun tanklarla şehirlere girmesini sağladılar. Ülkeyi adım adım darbe sürecine götürdüler. O günlerde biz hükümeti uyarmışız. Yaptığım birçok konuşmada şunu belirttim; bir yerde birileri hendek, barikat kazarak eline silah almışsa devletin yasalar çerçevesinde müdahale hakkı ve yetkisi vardır. Ancak, bu yetki fazlasıyla aşılmaktaydı. Bunu yapan komutan ve bu kararı siyasi olarak veren hükümeti eleştirdiğimizde savcılar bize değil, ortaya çıkardığımız suça yönelik soruşturmayı yönetmeliydi. Elbet ülkemizi vahşi darbe girişimine götüren tek alçaklık bu değildi. Bunlar başka şeyler de yaptı. Bu konuşmalardan dolayı yargılanması gereken ben değilim. Bu eleştirilerimizi dikkate almayarak ülkemizi darbe koşullarına götüren hükümettir yargılanması gereken. Biz muhalefet olarak iktidarın yürütme görevini denetledik ve anlaşılıyor ki yerinde bir denetim yapmışız.”