Kutsal Meyve
Mehmet İş‘in ikinci şiir kitabı “Kutsal Meyve” Bayalıkuş yayınları arasından Ocak 2019’da çıktı. Mehmet İş’i 1984-87 yılları arasında yönettiği Karadeniz Gazetesi Kültür Sanat Sayfası’ndan bu yana bilirim ve tanırım. Son derece kibar, temiz ahlaklı, dürüst, beyefendi bir insan olduğunu gururla söyleyebilirim. Şairler arasındaki çekişmelerden, sürtüşmelerden, laf yetiştirmelerden uzakta kendi şiiriyle ilgilenen bir şair. Bu yönüyle de takdir edilesi bir kişiliği var. Elektrik-Elektronik Mühendisi olan şairimizin vefat etmiş bir erkek çocuğundan başka üç tane de kızı var.
Mehmet İş’in şiirleri İkinci Yeni gibi Garip gibi akımlardan çok çok uzakta, daha çok toplumcu-gerçekçi yanı ağır basan şiirler. Kitabı incelediğimizde toplumcu şairlerimizden sıkça etkilendiğini görmemize rağmen asla olası bir taklitçiliğe veya körü körüne bir taklitçiliğe düşmediğini görüyoruz. Mehmet İş aradan geçen bunca yıl sonrasında kendi şiir dokusunu oluşturmayı başarmış.
Kitabın 59. sayfasında hiç de alışık olmadığımız bir durumla karşılaşıyoruz. Karşımızda bir mezar taşı var. Üzerinde “Su kanalında bulunan bayan” yazıyor… Gerçekten de kırk yıldır edebiyat camiasının içinde olmama karşın böyle bir durumla ilk kez karşılaşıyorum. Nasıl bir tesadüf olduğunu bilemem ama şairimiz rastladığı bu mezar taşından çokça etkilenmiş olmalı ki şu mısraları kaleme almış:
Yazgım yazar mezarımın taşında:
SU KANALINDA BULUNAN
BAYAN
Adım bu soyadım bu
Yaşantım bu ayan beyan
Ölmüşüm huu.
Yok mu duyan?
**
“Sevdanın bile bir ömrü vardır” diyen şairin aynı adlı şiirinin son iki mısrasına dikkat edelim:
Biz sadece severdik
Sevişmeyi bilmezdik
**
Şairin toplumsal bakışının aşk veya sevda üzerine olan yansımasını bu iki mısrada olabilecek en güzel açılımla görebiliyoruz. Tam da toplumcu bir bakış açısı. Sadece severdik… Sevişmeyi bilmezdik… Bir parantez açın burada. O parantezi kapatıncaya kadar bu mısraların içine neleri sığdırmazsınız ki. Masumiyet en başta. Sevgideki masumluk, belki yüzümüzün kızarması. Veya şöyle de diyebiliriz: Biz sevince adam gibi severiz.
Kutsal Meyve dertli bir kitap mı? Hüzün kokulu şiirler çok. Hüzünlü akşamların lirik şairi diyelim o zaman Mehmet İş’e. Sıradan dertlere hasret kalmışız diyecek kadar hüzün yaşayalım. Bu şiirin, “Sıradan dertlere hasret kalmışız” adlı şiirin örgüsü mükemmel.
**
SIRADAN DERTLERE HASRET KALMIŞIZ
Ölüm bile geçer gider
Hiçbir olgu sonsuz değil
Sıradan dertlere hasret kalmışız
Yazmasından vurulmuşsa kırlangıç
Ölüm ölüme zalim der
Mendil ağlıyor kendine
Her ne kadar çok fazla imgesel anlatımlara girmemişse de şair burada imgeleme yeteneğini konuşturmuş.
Mehmet İş, toplumsal olaylarda şehit düşenleri de unutmamış:
Adı Fetih Seki bomba üstünde
Onlarca Komiser Demet
Onlarca Songül Yarbay kırk ikisinde
Karıştı kanları toprak üstünde.
Tabii ki Şair Zekai Özger de unutulmamış:
Yirmi beş yaşındaydı şair Zekai Özger
Şehit düştü sokağın ortasında.
Son söz olarak Vatan savaşı adlı şiirin son bölümünü alalım buraya:
Onlarca darağacı onlarca Mahir
Onlarca Hüseyin onlarca yiğit
Hem de mühendis
Onlarca Deniz Gezmiş Gümüssuyu’nda
“Amerikalı it
Evine git”
Mehmet İş’in son şiir kitabı Yasak Meyve’yi tüm şiirseverlere öneririm.
Erdinç OZAN