“Tabii ‘hakimleri seçme yetkisi bana, kararname çıkarma yetkisi bana, bütçe yetkisi bana, Meclisi fesih yetkisi bana” diyecek hali yoktu. Çünkü bunların savunulacak tarafı yok”
Belediyelerin ardından muhtarlıklara da kayyum mu atanıyor? HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Bitlis’te 18 muhtarın Vali tarafından görevden alındığını ve bu durumun referandum açısından çok ciddi bir tehlike olduğunu söyledi.
Gazeteduvar’dan Nergis Demirkaya’nın haberine göre; Bitlis Valisi 18 muhtarı görevden aldı. Tüm kayıtları ellerinde tutan muhtarların referandumda büyük önem taşıdığını söyleyen HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, “Bu ciddi bir tehlike. Muhtarlar üzerindeki bu baskı daha da yaygınlaşabilir” uyarısında bulundu.
HDP Grup Başkanvekili Kerestecioğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “ilk referandum etkinliği” olarak nitelendirilen Mersin Şehir hastanesinin açılış törenindeki konuşmasını değerlendirdi. Kerestecioğlu, ‘Anayasa teklifinin tutulacak bir tarafı olmadığı için sadece 18 yaş ve milletvekili sayısının 600’e çıkarılması’na değindiğine dikkat çekerek “Tabii ‘hakimleri seçme yetkisi bana, kararname çıkarma yetkisi bana, bütçe yetkisi bana, Meclisi fesih yetkisi bana” diyecek hali yoktu. Çünkü bunların savunulacak tarafı yok” dedi.
TEHLİKE MUHTARLARA UZANDI
Kerestecioğlu, yapılmak istenen değişikliğe karşı çıkanların çok güçlü olduğunu ama önlerinde çok sayıda engel bulunduğunu, bu engelin muhtarlara kadar uzandığını söyledi. Ayrıca “Bitlis milletvekilimiz Celadet Gaydalı’nın verdiği bilgiye göre Bitlis Valisi’nin talimatıyla Hizan ilçesinde 18 muhtar görevden alındı. Belediyeye kayyım atamak gibi. Bu muhtarlara da geldi. Çünkü referandumda muhtarlar çok önemli. Tüm kayıtlar, bunların denetimi onların elinde olacak. Bu ciddi bir tehlikeyi gösteriyor. Muhtarlar üzerindeki bu baskı daha da yaygınlaşabilir. Muhtarlarla yapılan toplantılar, muhtarları sürekli denetleme, hizada tutmanın amaçları ortaya çıkıyor.” dedi.
‘BATI ÜÇ KAT DAHA FAZLA ÇALIŞMALI’
Aralarında eş başkanların da olduğu çok sayıda kişinin tutuklu olduğunu, yıkılan şehirlerde “evet yoksa ev de yok” gibi tehditler altında referandum çalışması yapıldığını söyleyen Kerestecioğlu, doğuda bu zorluklar yaşanırken batıda bir değil üç kat daha fazla çalışılması gerektiğini söyledi:
“Bu kampanya bütün muhalefet açısından eşitsiz, HDP açısından çok daha eşitsiz bir kampanya. Cumhurbaşkanı her yerde sokağa çıkıp her alanı kampanya yeri haline getirirken muhalefet sürekli engellerle karşılaşıyor. ‘Hayır’ şarkısı söyleyenler bile engelleniyor. Buna rağmen insanlar hareketleniyor, umut artıyor. Bunun büyüyerek çoğalacağını düşünüyorum. Biz de halk toplantılarına başladık. Artarak devam edecek. Sivil toplumun çabası çok değerli. ‘Herkesin hayırı kendine’ diyoruz ya kimse kimseyle hayırını yan yana koymak zorunda değil. Ama hayır demek zorunda. Tüm Türkiye’nin geleceği, özgürlükler, demokrasi için hep birlikte ‘hayır’ diyeceğiz.”
SANDIĞA GİTMEME EĞİLİMİ YOK. HAYIR İÇİN ELİMİZDEN NE GELİYORSA YAPACAĞIZ!
Kerestecioğlu, doğuda sandığa gitmeme eğilimi olduğu yönündeki iddiaları ise reddetti. Kerestecioğlu, “Çok ciddi travmalar, yıkımlar yaşandı. Ama bugün o insanlar bunları unutmadık, yeni bir geleceği inşa etmek için ‘hayır’ diyecektir. Biz de bunu sağlamak için çalışacağız. Ama asıl sorun ciddi fiili engellemeler.
Kerestecioğlu, herkes özgürce sokağa çıkıp sesini duyurabilse bambaşka bir tablonun yaşanacağını söylerken “Şu anda tek ses var. Biz de daha fazla özgürlük için, tek adam rejimine, tekçiliğe hayır diyoruz. Tüm yetkilerin tek kişide toplanması asla savunduğumuz bir şey olamaz. Yerelin güçlendiği, çoğulcu ve demokratik cumhuriyeti savunup, bu tekliğe karşı çıkacak, hayır için elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi.