Pelikancılar tedirgin
Yandaş yazar İbrahim Karagül, “içerdeki” bölünmeyi yazdı: “İçerden nasihat değil, bildiğin omurgasızlık”
Yandaş Yeni Şafak’ın yazarlarından İbrahim Karagül, “Türkiye’nin çetin mücadelesine karşı cephe kuranlara yaranmaya çalışanları” kişiliksiz olmakla suçladı.
Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör’ün AKP’ye yakın isimlerin Ekrem İmamoğlu’na yanaşmaya çalışmasını “fırıldaklık” olarak nitelediği yazısının ardından aynı konuda bir yazı da İbrahim Karagül’den geldi. Karagül, “Türkiye’nin çetin mücadelesine karşı cephe kuranlara yaranmaya çalışanları” kişiliksiz olarak niteledi.
Karagül, “‘İçerden Nasihat’ Değil, Bildiğin Omurgasızlık Bu” diye adlandırdığı bölümde, “temel değerleri savunur gibi gözükerek, nasihat gibi göstererek, ‘özeleştiri’ sosu ile süsleyerek, kibirli bir akil tavırla ayar vererek, ‘beni dinleyin, beni görün yoksa işte böyle çökersiniz’ havalarına girmek bildiğimiz üçkağıtçılıktır.” dedi.
Yazının ilgili bölümü şöyle:
“İÇERİDEN NASİHAT” DEĞİL BİLDİĞİN OMURGASIZLIK BU..
Temel değerleri savunur gibi gözükerek, “içeriden nasihat” gibi göstererek, “özeleştiri” sosu ile süsleyerek, kibirli bir akil tavırla ayar vererek, “beni dinleyin, beni görün yoksa işte böyle çökersiniz” havalarına girmek bildiğimiz üçkağıtçılıktır.
Aslında CHP’li bile olmayan, bir “proje” olduğu artık açığa çıkmış olan Ekrem İmamoğlu’na, daha belediye başkanı bile olamadan yamanmaya çalışmak, sinyaller göndermek, küçük hesaplara bulanmış bir tür omurgasızlıktır.
Büyük lafların, yüceltilmiş ifadelerin altına gizlenmiş ezikliktir. Size; “Durun, o daha size bir şeyler verecek noktada değil, biraz bekleyin” diyen de mi yok!
ŞİMDİ NEFRET VE ÖFKE SAÇANLAR, O MAKAMLARA NİYE “HAYIR” DEMEDİ, O ZAMAN NİYE SEVMİŞTİ?
En çok nefret edenlerin, en yüksek beklentilerle yazıp konuştuğunu görüyoruz. En çok öfke saçanların, AK Parti iktidarlarından en çok nasiplenenler olduğunu görüyoruz.
“İçeriden eleştiri” sosu ile sinsi sinsi örtük operasyonlara katılanların, kişisel hınçlarını görüyoruz. Milletvekili seçilmiş, belediye başkanı olmuş, bürokrasinin en üst noktalarına getirilmiş, bunlar ellerinden gidince de azılı Erdoğan düşmanı olmuşlar, görüyoruz.
Şimdi köşe yazılarında nefret saçan bazılarının yıllarca Erdoğan’ın en yakınında nasıl bulunduğunu merak ediyorum. O zamanki sevginiz mi yalandı, bugünkü öfkeniz mi yalan. İki keskin ucu nasıl birarada tutabildiniz?”
Karagül: “İmamoğlu meşru başkan olamaz”
Karagül, yazısının sonunda “İmamoğlu’nun asla meşru bir belediye başkanı olamayacağını” iddia etti. Karagül, bu iddiasını günlerdir yandaş medya tarafından yapılan algı yönetimi gerekçelere dayandırdı.
Yazının ilgili bölümü şöyle:
İMAMOĞLU MEŞRU BELEDİYE BAŞKANI OLAMAZ! SEÇİM YENİDEN YAPILMALI..
NOT: YSK Büyükçekmece’de seçimlerin yenilenmesi görüşmelerini erteledi. İstanbul ve Büyükçekmece görüşmelerini birleştirdi. Şu ana kadarki tespitler bile İstanbul’da seçimlerin yeniden yapılmasını zorunlu kılıyor. Bugüne kadarki darbe girişimlerine karışanların bu seçimlerde de organize çalıştıkları artık bir gerçek.
Mesele seçimlerin de ötesinde bir durum arzediyor. İstanbul’da seçimi yeniden yapma dışında kamu vicdanı asla rahatlayamayacak. Bu ayıp giderilemezse, bir çokları şaibe altında kalacak. İmamoğlu asla meşru bir belediye başkanı olamayacak.