Ayrımız gayrımız yok ama sen Alevisin!
Taylan Öztürk Esenler Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü’nde taşeron işçi olarak 2016 yılında işe başlamış ve 3,5 yıl çalışmış. Aralık 2019 tarihinde işten atılıncaya dek. İstanbul’un Esenler Belediyesi AKP’nin uzun yıllardır
elinde olan belediyelerden.
-Gülfer Akkaya-
Esenler Belediyesi’nin internet sayfasını ziyaret edince sizi kocaman bir fotoğrafı ile Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu karşılıyor. Fotoğrafın yanında şöyle bir cümle var: “Biz ayrısı gayrısı olmayan bir milletiz.” Ancak Esenler Belediyesi’nde işçi olarak çalışan Taylan Öztürk’ün işten atılma gerekçesi başkanın bu iddiasına gölge düşüren türden: Alevi olmak!
AKP’nin Yenikapı Mitingi’ne gitmediği için işten atıldı
Kendisi ile işten atılma nedeni ve bu süreci konuşmak için görüştüğümüzde Öztürk 3,5 yıl boyunca Alevi olduğu için sistematik mobing yaşadığını aktardı. Alevi olduğunu gizlemediğini zaten Esenler Pir Sultan Abdal Cemevi yöneticisi olduğunun bilindiğini, Ramazan aylarında oruç tutmadığı için yemek yerken uyarıldığını, psikolojik baskı altında olduğunu, Cuma namazına gitmediği ve AKP’nin Yenikapı mitinglerine götürülmek istenmesine itiraz ettiği için işten atıldığını söyledi. “En ufak hatasını gördüğünüzde tutanak tutun” 2019 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçimleri döneminde bu baskıların özellikle arttığının altını çiziyor Taylan Öztürk. İşten çıkartılmadan önce vardiya değişimi olmadan 4 ay boyunca gece vardiyasına verilmiş. “Normalde hafta bir değişir ya da duruma göre iki haftada bir yaşanır vardiya değişimi” diye ekliyor Öztürk. “Sürekli hatamı, açığımı arıyorlardı tutanak tutmak için. Gece vardiyasına verildiğimde hakkımda ‘en ufak hatasını gördüğünüzde tutanak tutun’ denmiş.” Zaten zor olan koşullar böylece daha da zorlaştırılmış. Maksat bıktırarak işten çıkmasını sağlamakmış. Böylece gece vardiyası sırasında hakkında birkaç tutanak da tutulmuş. “Üzerimdeki mobing artarak sürüyordu. Bu durumu gidip Çevre Koruma Müdürü Fatih Kaleli’ye mobing var diye şikâyet ettim. Ardından Belediye Başkan Yardımcısı Nihat Karataş’a gittim. Bana ‘Bizde sistem bu, işine gelirse’ dedi.” Eski araçla çöp kamyonu şoförlüğü Mobingin yanı sıra çalışma koşulları da olumsuzdu. Taylan Öztürk çöp kamyonu şoförü olarak çalıştığı belediyede kendisine verilen aracın da eski olduğunu, aracın yanlarında kameraları olmadığını ve aracın arkasında da olması gereken kamera ve park sensörünün olmadığını, bunlar olmadan aracın herkes için tehlike nedeni olduğunu özellikle belirtiyor. Başka bir zamanda, başka bir yerde böyle bir aracın bir kadının ölümüne neden olduğu haberini örnek veriyor tehlikenin boyutunu belirtmek için. Aracının değiştirilmesini ya da eksiklerinin giderilmesini talep etmiş. “Zaten iş kanununa göre çalıştığın araç güvenli değilse itiraz edebiliyorsun” diye belirtiyor Öztürk. 6331 sayılı iş kanununun 77. maddesine göre iş güvenliği sağlanmıyorsa işçinin çalışmama hakkı var. Buna rağmen bu talebi de kabul edilmemiş.
“Eşin sözleşmeli olarak çalışıyormuş, o da işinden olmasın”
Aralık 2019’da işten atıldıktan sonra Ocak 2020’de dava açmış. İşine iade talebi ile. Mart ayına dek belediyeden ses seda çıkmamış. 1 Mart’ta basın açıklaması yapılacağı duyurusundan sonra polisler yöneticisi olduğu Pir Sultan Abdal Cemevi’ne giderek basın açıklaması yapmaması için uyarmışlar. Ardından yine basın açıklaması yapılmasın diye Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu “Gelin, görüşelim” demiş. Görüşmede “Alevi diye işten atıldı denilmesi gururuma dokundu” demiş ve eklemiş “Tazminatını alsın gitsin.” Tazminat değil, işimi istiyorum ısrarı karşısında “Başka bir bölümde çalıştıralım” teklifi de gündeme gelmiş ve “Biz size haber vereceğiz” denerek taraflar görüşmeyi bitirmiş. Ancak görüşmeden sonra 4 ay boyunca Taylan Öztürk’e herhangi bir dönüş olmamış. Dönüş olmadığı gibi Esenler Belediye Başkanı Danışmanı Burhan Kocaman Cemevi’ndeki görüşme sırasında Öztürk’ü “Eşin sözleşmeli olarak çalışıyormuş, o da işinden olmasın” diye “uyarmış.”
“Pandemi döneminde basın açıklaması yaparsanız gözaltına alırız”
Belediye tarafından kandırılıp oyalandığını düşünen Öztürk mücadelesini basın açıklamaları ile sürdürme kararı almış. Nisan ayındaki açıklama kararı pandemi nedeniyle yapılamamış. 6 Temmuz günü yapılan basın açıklamasından 4 gün önce polis bu kez Öztürk’ün evine gidip “Pandemi döneminde basın açıklaması yaparsanız gözaltına alırız” demiş. Yetmemiş, Esenler İlçe sınırında yer alan dört Alevi kurumunu arayıp basın açıklamasına katılmamaları yönünde “telkinde” bulunmuş. Bu telkinlere ilişkin de şöyle bir saptaması var Öztük’ün:
“CHP belediyeleri önünde basın açıklaması yaparsanız polis müdahale etmiyor. Ama AKP belediyeleri önünde basın açıklaması yaparsanız polis müdahale ediyor.”
Söylediğinde haksız değil Öztürk, yine AKP’de olan Zeytinburnu Belediyesi’nde haksız yere işten atılan ve işine dönmek için 2 yılı aşkın süredir direnen Kenan Güngördü de benzer şekilde basın açıklaması esnasında polis şiddetine maruz kalmıştı. 6 Temmuz günü yapılan açıklama basına yansıdı. Polis müdahale etti ancak direniş karşısında gözaltına alamadı. “Bu süreçte mücadeleme yöneticisi olduğum Esenler Pir Sultan Abdal Cemevi, 4. Vardiya ve Güvence Hareketi’nden arkadaşlar dayanışma ve destekte bulundular” diyor.
Soylu’ya soru önergesi: “Esenler Belediyesi Alevi işçiyi neden işten attı?”
HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu da Meclis’te konuyu güdeme getirerek yanıtlaması için İçişler Bakanı Süleyman Soylu’ya “Esenler Belediyesi Alevi işçiyi neden işten attı” konulu soru önergesi sunmuş. Bir yandan sokaklarda, diğer yandan hukuki yollarla mücadelesini sürdürmekte kararlı olduğunu anlatıyor Öztürk. Ocak 2020’de açılan davada şimdiye dek iki duruşma görülmüş. Üçüncüsü 6 Kasım’da olacak.
“İyi niyet ve ahlak kurallarını ihlal”den işten atıldı
Belediyenin kendisine işten çıkartıma nedeni olarak “Görevini iyi yapmama” gerekçesini gösterdiğini SSK’ya ise 29. Kod’dan yani iyi niyet ve ahlak kurallarını ihlalden işten atıldığının bildirildiğini söyleyen Öztürk “Böylece beni sabıkalı bir işçi yapmış oluyorlar, böylece bundan sonra iş bulmam zorlaşmış olacak” diyor. Pandemi nedeniyle şimdiye dek iş başvurusu yapamadığını ama artık yavaş yavaş sürecin değiştiğini aktaran Öztürk, kredi borçları olduğunu, ödemekte zorlandıklarını ve sadece eşinin -üstelik sözleşmeli koşullarda- çalışmasıyla ancak geçinebildiklerini ekliyor. İki çocukları var. “Önce de çocuklara bakıyordum ama şimdi çalışmadığım için çocuklara ben bakıyorum” diyor. Röportaj için görüşme saatini çocukları başka birine bırakma durumuna göre ayarladık biz de.
“Babama bunu nasıl yapabilirler?”
Çocukları bu süreç nasıl etkiledi diye sorduğumda “Olumsuz etkilendiler. Kızım, polisin basın açıklamamıza müdahale görüntülerini izlemiş. Çok ağırına gitmiş bu. ‘Babama bunu nasıl yapabilirler? diye ağlamış.”
Taylan Öztürk’ün talebi net. İşime geri dönmek istiyorum diyor. “Alevi diye işten atıldı denmesi gururuna dokundu” diyen Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu’ya bu talebi biz de buradan bir kez daha iletmiş olalım. Malum Aleviler süslü cümlelerle ve havayla yaşamıyor. Herkes gibi çalışarak hayatlarını idame ediyor. Bunun için de çalışılacak iş gerekiyor.