✔Yabancı basın, Erdoğan’ın ABD ziyaretini böyle değerlendirdi! Handelsblatt: “Az içerik, çok pohpohlama”
DIŞ BASIN BÜLTENİ
14 KASIM 2019
ERDOĞAN-TRUMP GÖRÜŞMESİ ABD BASININDA
NEW YORK TIMES: “ZİRVE VERİMLİ GEÇMEDİ”
New York Times gazetesi adına görüşmeyi takip eden Beyaz Saray muhabiri Michael Crowley’nin haberinin başlığında, “Onun büyük hayranıyım” dedi. Trump, Erdoğan’ı sıcak karşıladı” ifadesi yer aldı.
Crowley’nin yazısı, Barış Pınarı Harekatı sonrasındaki gelişmelere atıflarda bulundu.
Beyaz Saray muhabiri olan Crowley, Türkiye’nin operasyonu ile bölge eksenli Amerikan siyasetinin rotasından çıktığını ancak Trump’ın, Erdoğan ile görüşmeleri sırasında, bu hususta hissedilir bir tavır ortaya koymadığını savundu.
Yazı, “Günün sonunda Erdoğan’ın ziyaretinin verimli olup olmadığı belirsiz kaldı. Beyaz Saray açıklaması, somut bir anlaşma olmadığını gösteriyor” ifadesiyle sonlandı.
Yine New York Times gazetesinin editöryal görüş bölümünde kaleme alınan yazıda ise hem Erdoğan’a hem de Trump’a eleştiriler vardı.
“Erdoğan ile buluşarak, Trump bir despotu daha ağırladı” diyen gazete, ‘Türk Cumhurbaşkanı’nın ziyaretinden Amerika Birleşik Devletleri tam olarak ne elde etti’ sorusunu sordu.
Trump’ın Erdoğan’ı ağırlamaması için; Amerika’nın “Kürt müttefiklerini” (YPG-SDG) saldırmalarından, S-400 krizine ve Türkiye’de gazetecilere yönelik baskılara kadar çok fazla sebep olduğu yazıda savunuldu.
Zirvenin çok iyi ve verimli geçtiği şeklindeki demeçleri kanıtlayacak bir emarenin bulunmadığını da vurgulayan ABD’li gazete, görüşmeden S-400 sorununun çözümsüz kaldığı sonucunun çıktığını belirtti.
Yazı, Ukrayna eksenli azil soruşturmasına yapılan bir atıfla sonlandı:
“Anlaşılan Erdoğan’ın bu ziyareti ‘iyiliğe karşı iyilik’ temelinde gerçekleşmedi ki asıl problem de bu. Erdoğan gibi otoriter bir zorbayla yapılacak Beyaz Saray görüşmesi, ABD ve dünya için açık ve somut dış politika kazanımları sağlamalıydı. Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy gibi müttefike yapılacak Beyaz Saray daveti ise, aksine açık bir desteğin göstergesi olarak gerçekleşmeliydi. Trump aradaki farkı kaçırıyor gibi..”
WASHINGTON POST: “TÜRKİYE’NİN SİLAHLARI KUTULARINDAN ÇIKARMAMASI TAVSİYE EDİLDİ”
Washington Post’taki haberde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın basın toplantısını, iki ülke arasındaki sorunları dile getirme fırsatı olarak kullandığı değerlendirmesi yer aldı. Erdoğan bu noktada, en başta FETÖ lideri Gülen’in iadesini gündeme getirdiği ifade edildi.
Post’un haberinde, iki ülke arasında kriz yaratan S-400 konusuna ilişkin Trump’ın “Yetkililerimiz çözüm için çalışıyor” ifadeleri yer aldı. Trump yönetiminden üst düzey yetkililerin Türkiye’nin silahları kutularından çıkarmaması bir çözüm olabilir dediği de haberdeki bu paragrafta yer aldı.
CNN INTERNATIONAL: “ABD’Lİ PARLAMENTERLERİN GÖRÜŞMEDEN BEKLEDİĞİ KARŞILAMA BU DEĞİLDİ”
CNN Televizyonundaki haberde ise Trump’ın Erdoğan için kullandığı “Onun büyük bir hayranıyım” ifadesine atıf yapılarak “Bazı Amerikalı parlamenterlerin bu görüşmeden beklediği karşılama bu değildi” denildi.
CNN’in Beyaz Saray muhabiri olan Kevin Liptak imzalı yazıda, ABD Başkanı Trump’ın güçlü liderlere gösterdiği yakınlık konusunda örnekler yer aldı. Yazıdaki en dikkat çekici ifade ise “Ancak hiçbir lider, Erdoğan kadar, Trump’tan istediğini elde edemedi” oldu.
Kevin Liptak bu ifadesine gerekçe olarak, Türkiye’nin Suriye operasyonuna yeşil ışık yakılmasını, S-400 krizinde Trump’ın yaptırım karşıtı tavrını örnek gösterdi.
CNN International’a değerlendirmede bulunan Aaron David Miller, köşesinde Başkan Trump’un uzun zamandır Cumhurbaşkanı Erdoğan için yumuşak bir noktaya sahip olduğunu belirterek, bunun nedenlerinin başında Trump’un ‘güçlü adamları’ sevmesini gösterdi.
Miller yazısında, “Trump, Erdoğan’ın danışmanlığından sürekli olarak etkilendi. Onu sürekli olarak övdü, açıkça ABD-Türk ilişkilerini Türk lideriyle yakın olan ‘kişisel ilişkisine’ bağladı” şeklinde ifadeler kullandı.
İki liderin aynı dünya görüşünü paylaştığını belirten Miller, bu ilişkinin sürekliliğini sorgularken “Trump, Türkiye’yi kendisine yakın tutmanın önemini açıkça kavradı ki Türkiye müttefik olarak en büyük ikinci orduya ve anahtar bir coğrafyaya sahip” dedi.
CBS “TRUMP, BAŞKANIN HAYRANIYIM DEDİ”
ABD’li televizyon kanalı CBS News tarafından görüşmeye dair notlar Başkan Trump’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan için “Size söyleyeyim, ben Başkanın büyük bir hayranıyım” sözleriyle aktarıldı.
TIME: “TİCARET HACMİNİN YÜKSELECEĞİNİ SÖYLEDİLER”
Time Dergisi ise iki lider arasındaki toplantı hakkında yaptığı haberde Trump’ın iki ülke arasındaki ticaret hacminin 100 Milyar Dolar’a hızlı bir şekilde yükseltebileceklerini belirten sözlerine yer verdi.
NBC: “İTTİFAK 70 YILA DAYANDI, ZOR ZAMANLARDA BU SAYEDE AYAKTA KALDI”
ABD’li NBC News ise kaynağını belirtmediği yetkililerin sözlerine yer vererek toplantıyı duyurdu. Yetkililerin iki ülke arasındaki ittifakın neredeyse 70 yıla dayandığını, çok zor zamanlarda iki ülkede bu sayede ayakta kaldığını söylediklerini belirtti.
USA TODAY: “TRUMP, ERDOĞAN’I HOŞ KARŞILADI”
USA Today ise iki lider arasındaki toplantıyı Trump’ın Erdoğan için ‘Büyük bir hayranıyım’ sözlerine yer vererek ‘Trump, Türkiye’nin Erdoğan’ı hoş karşıladı başlığıyla’ duyurdu
Trump-Erdoğan görüşmesi Alman basınında da yankı buldu…
SPIEGEL ONLINE: “TRUMP, ERDOĞAN’LA İLİŞKİLERİ SİL BAŞTAN BAŞLATMAK NİYETİNDE”
Alman Spiegel Online, ‘Patron Kim?’ başlıklı yazısında, “Beyaz Saray’da -en azından- kamuoyuna yansıyan, basın toplantısı kısmında; sanki dünyanın en güçlü ülkesinin başkanı Trump değil de Erdoğan’mış gibiydi. Türkiye Cumhurbaşkanı bu fırsattan istifade ederek, basın mensupları önünde ABD’ye öğüt verdi ve eleştirdi.[…]
Ziyaretten memnun olması gereken taraf, Türkiye Cumhurbaşkanı. Buluşma somut bir sonuç getirmedi. Ancak Türk ordusunun Suriye’nin kuzeyine girmesiyle ABD ve Türkiye arasındaki ilişkilerin bir müddet ciddi bir biçimde sarsılmış olduğu izlenimi, bu ziyarete hiç bir şekilde yansımadı. Görünen o ki, Trump Erdoğan’la ilişkileri sil baştan başlatmak niyetinde” diye yazdı.
HANDELSBLATT: “AZ İÇERİK, ÇOK POHPOHLAMA”
Almanya’nın önemli ekonomi gazetelerinden Handelsblatt yorumunda da Trump ve Erdoğan’ın iki ülke arasındaki iyi ilişkilere vurgu yaptığı ancak ikili ilişkilerdeki mevcut sorunları aşmak için somut çözüm getirmediklerini belirttiği haberinde, “ABD Başkanı Trump ve Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmesini ‘az içerik çok pohpohlama’ şeklinde özetlemek mümkün.[…] Çünkü iki ülke arasındaki mevcut büyük sorunların hiç biri bu görüşmeyle aşılabilmiş değil. Ne Suriye konusu, ne Rus savunma sistemlerinin alımı, ne de Ermeni tasarısıyla ilgili tartışma” diye yazdı.
ZEIT ONLINE: “RUH İKİZİ”
Zeit Online Erdoğan ve Trump için ‘Ruh ikizi’ başlığıyla verilen yorumunda da görüşmenin sorunlara çözüm bulmadığını belirterek, “Şu an dünyayı ve Amerikan Kongresini meşgul eden pek çok sorun bu görüşme sonrasında da çözümsüz kaldı. Suriye’nin kuzeyinin durumu ne olacak? ABD, Erdoğan’ın ülkedeki sığınmacıları Suriye’nin kuzeyine yerleştirme planına destek verecek mi? Amerikan yönetimi Türkiye’nin ricasını yerine getirip YPG ile işbirliğini bitirecek mi? Kürtlere ne olacak? İki liderin bu sorulara yanıt vermesi gerekiyor. Ancak Washington ziyaretinin Erdoğan’ın işine yaradığını söylemek mümkün. Çünkü Trump’la her doğrudan temas Türkiye Cumhurbaşkanı için bir kazanım niteliğinde. Her ne kadar büyük bir çelişki olsa da şu an aslında Türkiye ve ABD ilişkileri derin bir krizde ancak Erdoğan ve Trump şaşılacak bir biçimde kişisel olarak iyi anlaşıyor. İşte iki lider arasındaki bu kişisel bağ da bu iki NATO müttefiki arasındaki ilişkilerin tamamen kopmamış olmasının ana sebebi” dedi.
SENATÖR GRAHAM ERMENİ SOYKIRIMI TASARISININ OYLANMASINI ENGELLEDİ
Trump-Erdoğan görüşmesine katılan Senatör Lindsey Graham, ‘Ermeni soykırımı’ tasarısının ABD Senatosu’nda oylanmasını engelledi
ABD’de Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham, 1915 olaylarının ‘Ermeni soykırımı’ olarak tanınması yönündeki karar tasarısının Senato’da oylanmasını engelledi. Graham, kararıyla ilgili olarak, “Senatörler ne tarihe masum kisve katmalı ne de onu yeniden yazmalı” dedi.
“Umarım Türkiye ile Ermenistan bir araya gelerek bu sorunu halleder” diye konuşan Graham tasarıya, geçmişte yaşananlar nedeniyle değil, gelecek için karşı çıktığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Washington’da ABD Başkanı Donald Trump ile ikili görüşmesinin ardından, iki lider bazı senatörlerle de bir araya gelmişti. Bu senatörler arasında Graham da bulunuyordu.
Senato kuralları gereğince, herhangi bir senatör bir karar tasarısının Genel Kurul’da oylanmasını engelleyebiliyor.
Lindsey Graham ise Trump’ın Suriye’nin kuzeydoğusundaki askerlerini güneye doğru çekerek, Türkiye’nin bu bölgeye askeri harekatının önünü açmasına en fazla itiraz eden isimlerin başında geliyordu.
Graham, Barış Pınarı Harekatı’nın ardından, Türkiye’ye yönelik yaptırımların devreye sokulmasını öngören bir yasa tasarısını Senato gündemine taşımıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Washington ziyaretinde, Temsilciler Meclisi’nin ‘Ermeni soykırımını’ tanıma kararına da değinmiş ve şöyle konuşmuştu:
“104 yıl önce savaş sırasında yaşanmış bir meselede karar vericiler siyasetçiler değil tarihçiler olmalıdır. Türkiye diyalogdan ve özgür tartışmadan yanadır. Ermeni tarafına ortak tarihi komisyon kurulması teklifimiz hala geçerli. Silahlı kuvvetlerimizin arşivlerinde 1 milyondan fazla belge mevcut”.
1915 olaylarını ‘Ermeni Soykırımı’ olarak tanımlayan karar tasarısı 29 Ekim’de, Demokratların kontrolündeki Temsilciler Meclisi’nde 11’e karşı 405 oyla kabul edilmişti.
Tasarıda, 1915 yılı ile 1923 yılları arasında yaşanan olayların “soykırım” olarak kabul edilmesi ve bu şekilde anılması isteniyordu.
Söz konusu kararın bir bağlayıcılığı bulunmuyor. Yani Temsilciler Meclisi’nin kararı, ABD’nin 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanıdığı anlamına gelmiyor. Ancak bu kararın onaylanmasıyla birlikte ilk kez ABD Kongresi’nin bir kanadı 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak nitelemiş oldu.
Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato’da da aynı konuda bir karar tasarısı bulunsa da, tasarı henüz gündeme alınmamıştı.
Tasarıyı hazırlayan senatörlerden Demokrat Parti’den Robert Menendez, karar tasarısını Çarşamba günü Senato gündemine getirmek istemişti.
BBC, TRUMP-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ BAŞLIKLARINI DERLEDİ
ABD Başkanı Donald Trump ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikili ve heyetler arası görüşmelerin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi.
BBC’nin aktarımıyla, Toplantıda Suriye meselesinden, Fethullah Gülen’e 1915 olaylarının ABD Temsilciler Meclisi’nde ‘Ermeni Soykırımı’ olarak tanımlanmasına kadar birçok başlık ele alındı.
ABD Başkanı Trump’ın gündeme getirdiği konular arasında, iki ülke arasında 1 yılı aşkın süredir devam eden bir kriz olan S-400 savunma sistemi de yer aldı.
Trump, Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 savunma sistemi için “Çok büyük zorluk oluşturuyor, umarız bunu düzeltebiliriz” şeklinde konuştu.
S-400’lere ilişkin bir atıf da, görüşme trafiği sonrası Beyaz Saray’dan yapılan değerlendirme bildirisinde yer aldı.
Beyaz Saray metninde, “Diğer konularda ilerleme sağlanabilmesi için, Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400 hava savunma sistemi konusu etrafındaki sorunları çözmeliyiz” ifadesi kullanıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise basın toplantısında Patriot konusunu gündeme getirdi ve “Değerli dostum Türkiye’nin Patriot’lar konusunda karşılaştığı haksızlığı Osaka’da ifade etti. Türkiye’ye teklif verilmesi durumunda Patriot’ları almak istediğimizi tekrar söyledim” şeklinde konuştu.
Erdoğan, Gülen’in iadesi talebini de gündeme getirdiğini açıkladı ve ABD’ye çok sayıda belge verdiklerini söyledi:
“Bütün bu olayların faili olan bir insanın ABD’de 400 dönüm bir arazide yaşayarak oradan dünyadaki başka yerleri idare etmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bu seyahatimizde belgeler ayrıca getirdik, bunları da kendilerine takdim edeceğiz. Umarım bu belgeler ışığında bizden nasıl teröristler istendiğinde veriyorsak onlar da verirler”
Cumhurbaşkanı, YPG lideri Mazlum Kobani ile ilgili bir soruya da “Bu teröristin ABD gibi bir ülkenin başkanı tarafından muhatap alınmasını üzüntüyle karşıladım” şeklinde konuştu.
Erdoğan, Kobani için “Yüzdelerce insanımızın öldürülmesine neden olan bir teröristtir. Böyle birisinin bizim stratejik ortağımız tarafından böyle karşılanması bizi üzmüştür” dedi.
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın (CIA) Mazlum Kobani’nin terörist olduğunu belgelediğini ve kendilerine aktardığını söyleyen Erdoğan, “Biz de Sayın Başkan’a aynen takdim ettik, gelen mektubu da aynen verdik” diye konuştu.
Sabah yazarı Hilal Kaplan, basın toplantısının soru cevap bölümünde Donald Trump’a, Mazlum Kobani’yi Beyaz Saray’a davet ettiğini hatırlattı ve ‘Bugünkü görüşme sonrası halen Kobani’yi Beyaz Saray’a davet etmeyi düşünüyor musunuz?’ diye sordu.
Trump, soruya önce, “Muhabir olduğunuza emin misiniz? Türkiye hükümeti için çalışmıyorsunuz değil mi?” karşılığını verdi. ABD Başkanı sonrasında, “Onunla (Mazlum Kobani) çok iyi bir telefon konuşması yaptık. Çok yakın çalışıyoruz. Sizin Cumhurbaşkanınız ile de çok yakın çalışıyoruz” dedi.
Donald Trump sözlerinin devamında “Çok sayıda olumlu gelişme yaşanıyor. Neler olacağını göreceğiz” dedi.
Basın toplantısındaki diğer başlıklar
Basın toplantısında Barış Pınarı Harekatı ve Suriye’ye geri dönüşlerle ilgili planı da gündeme taşıyan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hedefimiz ilk güvenli bölge Irak sınırından Cerablus’a kadar olan bölgede 20 mil derinliğinde olan bölgeye 1 milyon insan yerleştirilebilir. Rakka, Deyrizor bu bölgeye de 1 milyon yerleştirilmesi halinde bu rakam 2 milyona ulaşmış olur” dedi.
İlişkilerde yeni bir sayfa açmada kararlı olduklarını belirten Erdoğan, Türkiye’deki cezaevlerinde veya Suriye’deki cezaevlerinden kaçtıktan sonra yakalanan 2 bin 200 IŞİD mensubunun Türkiye’nin elinde bulunduğunu söyledi.
Erdoğan, ABD’nin Orta Doğu’daki barış amacına ulaşabilmesi için en güvenilir ortağının Türkiye olacağını söyledi.
29 Ekim’de Temsilciler Meclisi’nin Ermeni Soykırımı’nı tanıyan kararına da değinen Erdoğan, “104 yıl önce savaş sırasında yaşanmış bir meselede karar vericiler siyasetçiler değil tarihçiler olmalıdır. Türkiye diyalogdan ve özgür tartışmadan yanadır. Ermeni tarafına ortak tarihi komisyon kurulması teklifimiz hala geçerli. Silahlı kuvvetlerimizin arşivlerinde 1 milyondan fazla belge mevcut” dedi.
Erdoğan bu kararın, iki ülke arasındaki ilişkileri dinamitlemek isteyenlere hizmet ettiğini savundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaret konusunun da gündeme geldiğini ifade ederek, “100 milyar dolarlık ticaret hacmi için anlaştık. Bu ABD için de çok iyi olur. Bizim ticaret açığımızı da azaltmayı hedefliyoruz. Türkiye’den piyasalarını daha fazla açmasını talep ediyoruz ve bunu da yapıyorlar” dedi.
Donald Trump, Avrupa’nın Suriyelilere yardımı konusunda “Avrupa’nın da Suriyelilerin maliyetini karşılaması lazım. 40 milyar dolar harcamış, Avrupa’nın da buna yardım etmesi lazım. Avrupa için çok zor bir durum olur, Türkiye’de 4 milyondan fazla sığınmacı var. Avrupa’yla bu konuyu konuştum ve yardım etmeleri gerektiğini söyledim” dedi.
Kürtlere yönelik politikaları üzerine sorulan bir sorunun ardından Trump, “Kürtlerle iyi bir ilişkimiz oldu, onlarla başarılı bir şekilde DEAŞ’a karşı savaştık. Cumhurbaşkanıyla Kürtlerin arasında bir ayrılık olabilir ama onların da iyi ilişkisi olduğunu düşünüyorum. Türkiye’de Kürtler de yaşıyor ve onlar da oldukça mutlu gibi geliyor. İyi bakılıyorlar eğitim ve sağlık açısından” dedi.
Erdoğan ise “Bizim Kürtlerle bir sorunumuz yok. Bizim sorunumuz terör örgütleriyle. Kürtlerin içinden çıkan bir kısım teröristler, bunlar PKK’nın uzantılarıdır. Esed’in kuzey Suriye’deki Kürtleri kabul etmediği dönemde onlara pasaportlarını vermesini söyledik. Benim Parlamento’da partimin 50’den fazla Kürt milletvekilim var” ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı Donald Trump ve eşi Melania Trump, TSİ 20.00’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ı Beyaz Saray’da karşıladı. İki liderin baş başa görüşmesi 1 saat 15 dakika sürdü, ardından da heyetlerin katılımıyla bir çalışma yemeği düzenlendi.
Basın toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray’da senatörlerle bir araya geldi.
Canlı yayınlanan görüşmelerde senatörler S-400 savunma sistemlerinin alınmasına dair endişelerini dile getirdi ve Türkiye’nin Kürtlere karşı herhangi bir saldırıda bulunmasını istemediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise senatörlere verdiği yanıtta, “Kürtlerle teröristler arasında bir ayrım yapmak gerekiyor. Kürtler benim kardeşlerim ve en fazla Kürt benim ülkemde yaşıyor” dedi.
Obama döneminde Kobani’den 350 bin Kürt’ün Türkiye’ye iltica ettiğini söyleyen Erdoğan, bu insanların bakımını üstlendiklerini, başka kimsenin de destek vermediğini söyledi.
Senatörlerin Kürtler derken kastettiğinin YPG olduğunu ve bu örgütün PKK’nın yan kuruluşu olduğunu söyleyen Erdoğan, güvenli bölge için ise “Biz planları yaptık, projeleri hazırladık, burada adımı atarsak 6 ay ile 2 yıl arasında 1 milyon mülteciyi bu güvenli bölgeye yerleştirebiliriz. 1 milyon da Rakka ve Deyr ez Zor bölgesine yerleştirebiliriz” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump ise ikili görüşme önce yaptığı açıklamada “Türkiye çok iyi ürünler yapıyor, biz de iyi ürünler yapıyoruz. Türkiye ile (yıllık) ticaret hacmimizi geliştirmek istiyoruz. Şimdilik 20 milyar dolarda, bunu 100 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. Bunu hızlı bir şekilde yapabiliriz. S-400’ler hakkında konuşacağız, F-35’lerden bahsedeceğiz” dedi.
Trump sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye şu anda IŞİD’li savaşçıları yakından izliyor. Yaklaşık bir ay önce oraya girdiklerindeki durum oldukça karışıktı. Sonunda IŞİD’in liderini bulduk. Şimdi yeni liderlerinin peşindeyiz. Şu an iyi bir performans sergilediğimizi düşünüyorum. Ben göreve geldiğimde çok farklı bir durum vardı, binlerce IŞİD’li vardı. Yakın zamanda Türkiye 100’den fazla IŞİD’liyi yakaladı. Türkiye’ye büyük saygı duyuyoruz”.